“Sigaralarda Düz Paketleme Uygulamasının Tescilli Marka Haklarıyla İlişkisi” konulu seminer 26 Şubat’ta Türk Patent ve Marka Kurumu, Sınai Mülkiyet Uzmanı Önder Erol ÜNSAL tarafından gerçekleştirildi.
Düz paketleme (plain packaging) uygulaması; farklı markalar olsa bile, tüm sigara paketlerinin tek tip hale getirilmesidir. Uygulama doğrultusunda, üreticiler paket üzerinde sigaraların markalarına, sadece kelime markası olarak ve izin verilen tek tip ölçü, font ve alanı kullanarak yer verebilecektir. Paketin kalan kısmı boş kalacak veya sağlık uyarılarıyla (yazı, resim, fotoğraf, sigaranın zararlarına ilişkin bilgi, vb.) doldurulacaktır.
Ünsal, sunumuna, sigaranın kimi zaman neden özenilen bir şey olduğu sorusu ile başladı. Geçmişte ünlü yazar ve sanatçıların sigaralarla olan pozları, belirli bir kesime ait hissedilme arzusu, tabiri caizse sigara ile “cool” görünme çabası bunlardan bazıları… Hatta ikonik bazı sigara paketlerinin kişiye sağladığı prestij bile sigaraya özenme sebepleri arasında sayılabilir. Yani sigara paketleri özendiricilik açısından önemli bir unsurdur.
Peki tüm bunlar özendirici kabul ediliyorsa, tütün kullanımının azaltılması, sigara paketlerinde yapılacak bu uygulama ile mümkün olabilir mi?
Tek tip paketleme ile sigara paketleri üzerindeki logolar, şekil markaları, renkler dahil olmak üzere tüm ayırt edici unsurlar kaldırılırken paketlerin boyutları, kapakları, açılış biçimleri ve dokuları da aynı olacak. Bu uygulamayla, sağlığa zararlı ürünün cezbedici olmasının ve insanları tüketime yöneltmesinin engellenmesi amaçlanıyor.
Ünsal sunumunda konuya ilişkin ilk kanuni adımın 2012 yılında Avusturalya’da atıldığını sonrasında ise Fransa, Birleşik Krallık, Yeni Zelanda, Norveç, İrlanda, Tayland, Uruguay, Suudi Arabistan, Slovenya, Türkiye, İsrail, Kanada, Singapur düz paketlemeyi kanunlaştırdığını belirtti.
Ülkemizde ise 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunun 4. maddesinin üç ve beşinci fıkralarına 2019 yılında yapılan eklemelerle düz paketlemenin temelleri atıldı. Sonrasında ise yönetmeliğin 10. maddesine yapılan eklemelerle markanın söz konusu ürünlerin üzerinde hangi sınırlar ile bulunacağı ayrıntısı ile açıklandı.
Fakat bu uygulamaya yönelik tepkiler hem dünyada hem de ülkemizde gecikmedi. Söz konusu paketlemenin, tescilli markaların kullanımı haklarının engellenmesine ve TRIPS Anlaşması’nın ihlaline neden olduğu açık. İlerleyen dönemlerde ise bu markaların kullanım ispatına konu olup sonrasında marka iptaline neden olma ihtimali söz konusu olacaktır. Bu noktada akıllardaki soru işareti, kanunla engellenen markasal kullanım kısıtlamalarının markayı kullanmamak için mücbir sebep oluşturup oluşturmayacağıdır.
Çoğumuzun aklına geldiği üzere, bazı devletlerden bile büyük ekonomiye sahip olan sektör devlerinin bu durum karşısında sessiz kalması mümkün değil. Nitekim kalmadılar ancak nihai olarak karşılarına TRIPS Anlaşması’nın 8. Maddesinde yer alan “kamu sağlığının önceliği” kuralı çıktı.
Kamu sağlığını etkileyen tek faktörün sigara olmadığı düşünülürse ilerleyen dönemlerde alkol ürünlerinde, fast food sektöründe ya da sağlığımızı tehdit eden her ne varsa şimdilerde sigara paketlerinin üzerinde gördüğümüz resimleri görmemiz mümkün olabilir. Son olarak biz de mesajımızı eksik etmeyelim, sigara sağlığa gerçekten zararlıdır!